Türk Edebiyatı Tarihi-1
Türk milletinin tarih içinde ortaya koyduğu edebiyat. İslamiyetten önce ve sonra olmak üzere iki ana devreye ayrılan Türk Edebiyatı, İslami devir içinde gerek coğrafya, gerekse bazı medeniyetlere katılma bakımından başka şekillerde de sınıflandırılmıştır. Fakat asıl sınıflandırma yukarda ele aldığımız şekilde olup, İslami devrin içinde Türk Edebiyatının Batı medeniyetine yönelmesiyle (Lale devriyle) başlayan fakat, eserlerini Tanzimattan sonra veren, gazete ve tiyatro ile cemiyete açılan YeniTürk Edebiyatı, bu devir içinde başlı başına bir mevkiye sahiptir. Bu durum diğer sahalardaki Türk kardeş edebiyatları için de aynıdır.
Mesele dil bakımından ele alınınca, İslamiyetten Önceki Türk Edebiyatı bir tarafa bırakılırsa, ortaya çıkan edebi şivelere göre de sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; Doğu Türkçesinin edebiyatı olan Ortaasya Türkçesi Edebiyatı, Osmanlı Türkçesi Edebiyatı ve Azeri Türkçesi Edebiyatıdır. Aslında bugün; Türkiye, Sibriya ve Altay, Doğu ve Batı Türkistan, Kafkas ve İran, İdil-Ural, Kırım, Lehistan ve Romanya Türkleri adı altında beş ana dala ayrılan, fakat ellinin üstünde olan Türk kavimleri gözönünde bulundurulursa (Türkiye, Azeri, Kırgız, Özbek vs. gibi), bugünkü Türk Edebiyatının dallanıp budaklanarak kardeşlendiği görülür.
Ayrıca yine dili kullanış yönünden, yüksek zümre edebiyatı ve halk edebiyatı şeklinde adlandırmak da mümkündür. Fakat burada başlangıcından beri tarih içinde çeşitli kültür merkezlerinde ortaya çıkan ve kendisine göre hususiyetleri bulunan Türk Edebiyatından bahsedilecektir.
İslamiyetten Önceki Türk Edebiyatı
İslamiyetten önceki Türk Edebiyatının Göktürk ve Uygur gibi iki dairesi vardır. Ancak bu devir edebiyatını daha önceki devirlere kadar çıkarmak gerekir. Türk Edebiyatının şimdilik karanlık kalan ve Göktürk devrinden önceki zamanı, daha çok Çin metinlerinden öğrenilmektedir. Çin kaynaklarında Hunlara ait Türkçe kelimelere ve bazı mektuplarla Hun türküsünün tercümesine rastlanmıştır. Bu durum Hunların mutlaka bir edebiyatlarının olduğu, gerek şifahi gerekse yazılı olarak bu edebiyatın devam ettiği fikrini vermektedir.
1-Göktürk devri Türk Edebiyatı:
Bu devrin ele geçen yazılı metinleri daha çok mezar taşlarıdır. Bunlardan başka dikili taşlar, aynalar, paralar ve kağıt üzerine yazılmış metinler de vardır. Ancak Göktürk devrinin ele alınan ve gerçekten edebi ve tarihi değer taşıyan metinleri Orhun Abideleri'dir. Orhun Irmağının eski yatağı ile Koşu Çaydan Gölü havalisinde olan ve Göktürk tarihini aydınlatan bu kitabeler Tonyukuk, Kültigin Han ve Bilge Kağan adına dikilmişlerdir.
İlteriş Kağan ile Kapağan Han zamanında baş vezir ve büyük devlet müşaviri olan Tonyukuk'un adına dikilen kitabe Tonyukuk Yazıtı olarak adlandırılmıştır. Tonyukuk Yazıtı 720 tarihlerine doğru ölümünden önce kendisi tarafından yazdırılmış bir abidedir. Abide'de İlteriş ile Kapağan Kağan devirlerinde devletin durumu anlatılmış ve bazı öğütler verilmiştir. Bilge Kağan'ın da kayınbabası olan Bilge Tonyukuk bu itibarla Türk tarihini ilk defa kaleme almış ve edebiyatımızda tarih şuurunun hakim olduğu bir hatırat da yazmıştır.
TÜRK AYNASINDA FARSÇA