• Nombre de visites :
  • 1718
  • 10/8/2010
  • Date :

Masumların Ramazanı  1

ramazan

  İslam’ın önemle vurguladığı ve günümüzde de psikologların dikkate aldığı önemli terbiye metotlarından biri de örnek alma metodudur. Yani insan hayatının farklı boyutlarında bir takım büyük insanları kendisine örnek edinmektedir. Kur’an-ı Kerim, İslam Peygamberini en iyi örnek olarak sunmuş ve herkesi Peygamber’e itaate davet etmiştir. Nitekim Kur’an da şöyle buyurmuştur:

“Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”[1]

  Nakledildiği üzere İmam Sadık (a.s) ise şöyle buyurmuştur: “Ben bir Müslümanın, bir defa bile olsun Allah Resulü’nün (s.a.a) sünnetlerini eda etmeden ölmesini hoş görmüyorum.”[2]

“Sanma ey Sa’di ki sefa yolunu

Mustafa’ya uymaksızın kat edebilirsin.”

  Nebevi hadisleri ve masumların buyruklarını incelemenin yanı sıra onların mübarek ramazan ayındaki ameli siretleri de dikkate alınmalıdır. Ne yazık ki bu konuda gerekli bir araştırma yapılmamıştır.

Bu makalede kısa olarak Masumların (a.s) ve âlimlerin rivayi kitaplarda yer aldığı esasınca mübarek Ramazan ayındaki siretleri incelenecektir. Oruç tutanların, özellikle de örnek edinmek isteyen genç neslin, Allah’a doğru seyr-u süluk edenlere uymada başarılı olmasını ümit ederim.

Ziyafet Beklentisi

  Masum İmamlar (a.s) dört gözle Allah’ın ziyafet ayının gelip çatmasını bekliyorlardı. Halef İbn-i Eyyub Amiri şöyle diyor:

“Ramazan ayı geldiği zaman, Peygamber’in (s.a.a) rengi değişiyor, daha çok namaz kılıyor, dualarında yalvarıp yakarıyordu.”[3]

  İmam Seccad’ın (a.s) bu bereket dolu aya aşk ve ilgisi de, Ramazan ayı ile vedalaştığı sözlerinde açıkça gözlemlenmektedir. İmam Seccad (a.s) veda duasında Allah’ın huzuruna şöyle arz etmektedir: “Bu ay bittikten sonra bizden ayrıldı, bizi yalnız bıraktı ve biz ona veda ediyoruz.”

  İmam Seccad’ın (a.s) bu mübarek ayla vedalaşması sıradan bir vedalaşma değildir. Aksine ayrılığın çok zor olduğu aziz bir dost ile vedalaşma gibidir. Bu yüzden hemen ardından şöyle buyurmaktadır: “Biz ayrılığının bizlere çok zor olduğu kimseye veda ediyoruz.”

  İmam Seccad (a.s) başka bir duasında şiddetli istek anlamına gelen “hırs” kelimesiyle bu aşkını ifade etmiştir. Bu da ilahi velilerin uhrevi işler hususundaki manevi hırsıdır. Bu açıdan şöyle demektedir: “Selam olsun sana ey gelişine hırslandığımız ve gelecekte de gelişine iştiyak duyacağımız ay! “

  İmam Seccad’ın (a.s) mübarek Ramazan ayına karşı duyduğu hırs, o kadar şiddetlidir ki, adeta bu aydan çıkışı bir musibet olarak değerlendirmektedir ve bunun telafisini Allah’tan dileyerek şöyle buyurmaktadır: “Allah’ım! Muhammed’e ve Ehl-i Beyt’ine selam gönder. Mübarek Ramazan ayını kaybedişimizin hüzün ve musibetini telafi et.”[4]


[1] Ahzab suresi, 21. ayet

[2] Sünen’un- Nebi, Allame Tabatabai, s. 15

[3] İkbal, Seyyid b. Tavus, s. 20

[4] Sahife-i Seccadiye, 45. dua

Ramazan, Kuran ve İnkılap ayıdır!

HİLÂLİ GÖRME HÜKÜMLERİ

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)