• Nombre de visites :
  • 3290
  • 21/7/2010
  • Date :

İslami Kültür ve Medeniyet - 2

islami kültür

  İslami kültür ve medeniyeti tartışmak için bu medeniyetin nasıl şekillendiğini ve batı kültürü ve medeniyeti ile karşılaştırılmasına da değinmemiz gerekir.

  İslam medeniyetinin şekillenmesinde etkili rol ifa eden etkenlerden biri, bu medeniyeti çeşitli ve farklı kültürleri kendi içinde barındırmasıdır. Tarihin de şahadet getirdiği gibi dinamik kültürler hiç bir şekilde yok olmaz ve her türlü şartlar altında kendini korur. Örneğin İslam kültürü ve medeniyeti kendi hayatı boyunca gerçi yabancıların türlü saldırılarına maruz kalmış, lakin asla onlara boyun eğmemiştir. Bunun dışında İslam kültürü ve medeniyeti İranlı, Mısırlı ve benzeri yerel kültürleri koruduğu için kendine özgü kültürel çeşitlilikten yararlanmaktadır. Oysa batı kültürü sürekli yerel kültürleri yok etmek ve hepsini üniter hale getirme gayreti içerisindedir.

İslami kültür ve medeniyette tüm kültürler ve etnik kimlikler korunmuştur ve bu da İslam medeniyetinin olgunlaşmasının sebeplerinden biridir.

  Amerikalı tarihçi Will Dorant bu konuda şöyle diyor: Medeniyet, sosyal düzen, kanunun iktidarı ve nisbi refah sonucunda ortaya çıkan kültürel yaratıcılıktan ibarettir. Medeniyet kültürel bilinç ve yücelmenin sonucudur. Sosyal düzeni benimseyen ve bilimden yararlanarak insani faziletlerin yücelmesine önem veren bir toplum medeni bir toplum sayılır.

  Kuşkusuz tüm ırkları, kavimleri ve milletleri kucaklamak, İslam kültürü ve medeniyetinin dinamik oluşunun etkenlerinden biridir. İslam medeniyetinde ırk farklılığı söz konusu olamaz ve bu medeniyet belli bir ırka da ait değildir. İslam, büyüme ve gelişme dinidir ve pratikte de toplumu saadet yoluna götürebileceğini ispat etmiştir.

İslam medeniyetinin bir başka özelliği, bağnazlık ve hurafelerden kaçınmaktır. İslam dini davetini insanlar karanlık bir çağda yaşadığı bir dönemde başladı. İslam dini ilim ve düşünceye dayalı tealimi ile cahillik ve hurafe zincirlerini kopardı, insanlar arasında kardeşlik duygusunu geliştirdi ve parlak bir medeniyetin oluşması ve gelişmesinin zeminini hazırladı.

  Medeniyet tarihi adlı eserinde Will Dorant şöyle diyor: İslam medeniyetinden daha harikulade bir medeniyet yoktur. Eğer İslam durgunluk, suskun ve monotonluk taraftarı olsaydı, İslam toplumunu Arap toplumu düzeyinde koruması gerekirdi. Oysa bir asırdan az bir süre zarfında çevresindeki geniş medeniyetleri cezbetti ve hepsinin toplamından daha da muazzam bir medeniyet oluşturdu.

Pak bir düşünceden beslenen İslam medeniyetinde din ve dünya bir birine paralel ve aynı zamanda bir birine bağlantılıdır. İslam insanların yaşamının hem maddi hem manevi boyutlarına ilgi gösteriyor. Din, insanların gelişmesi ve erdeme ulaşması için bir vesile olup akıl ve düşünce ile derin ilişkisi söz konusudur.

  Müslüman sosyolog İbni Haldun şöyle diyor: İnsanoğlunun dini ve akılcı yönleri insani yönleri ile bağlantılıdır ve böylece büyük bir medeniyet şekillenir.

  Bilindiği üzere büyük İslam medeniyeti, kendisinden önceki medeniyetlerin menfi yönlerini reddetmiş ve müspet yönlerini geliştirerek büyük İslam medeniyetinin gelişmesi ve erdeme ulaşması için zemin hazırlamıştır.


İslami kültür ve medeniyet - 1

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)