İmam Humeyni (r.a) 13
İmam Humeyni'nin (r.a) Örnek Hayatı
Kadının Önemi
İmam'dan kalan çok değerli miraslardan birisi de (Müslüman) kadınlara verdiği değerdi.
İslam inkılâbından önce toplumda kadınların bir grubu ticaret malı ve reklâm aracı idi. Bunun karşısında bir grup daha vardı onlarda kadını köle olarak kullanıyorlardı ve kadına okuma ve tahsil hakkı vermiyorlardı.
İmam'ın gelmesi ve İslam inkılâbından sonra kadın ticaret malı olmaktan ve kölelikten kurtuldu. İmam'ın kadına verdiği değeri konuşmalarında ve amellerinde görmek mümkündür. Örneğin kadının okuma yazma bilmesi gerektiğini, ilim tahsil etmesini, çalışmasını ve toplumsal etkinliklere katılmasının önemini, İmam'ın evde ailesine özellikle hanımına karşı davranışların da rahatlıkla görebiliriz. Bu İmam'ın bıraktığı değerli miraslardan biridir.
İmam kadını asla erkeklerden toplumsal çalışmalarda geri ve eksik görmüyordu. Başka devletlere giden ilk üç temsilciden birisi kadındı, Ayetullah Ruhani, Ayetullah Cevadi Amuli ve Debbağ hanım idi.
Kadının İslam inkılâbındaki yerini İmam şöyle anlatıyor:
"Kadınlar erkeklerden daha öndedirler çünkü kadınlar hem evin dışında ki görevlerini yerine getirdiler yürüyüş ve gösteriye katıldılar ve hem de ev içindeki görevlerini yerine getirdiler."
İmam kadın hakları konusunda ki düşüncesi diğerlerinden çok farklı idi. Zira bazıları kadını toplumdan ve siyasi etkinliklerden uzak bir faktör olarak düşünüyordu. İmam'ın bu konu hakkındaki fikirleri şöyleydi: "Eğer kadının topluma ve siyasi gelişmelere karşı olan rolünü kenara bırakırsak toplum istenilen verimi sağlayamaz ve sonuçta kaçınılmaz olarak toplumsal hareket ve yenilgiye uğrayacaktır." İşte bu yüzden İmam kadının toplumda ve siyasette özel bir yeri olduğuna inanıyordu.
İmam kadının toplumsal ve kültürel hareketlerde çok önemli rolü olduğuna ve hatta hizmete layık ve saygı değer insanları yetiştirenlerin kadın olduğuna inanıyordu, cephede ve savaşın ilk safında savaşanları yetiştiren kültürel ve siyasi hareketlere katılarak beklenen başarıyı kaç katına çıkaranların yine kadınların olduğuna inanıyordu.
Bazıları kadınların, tehlikeli oldukları için yürüyüşlere katılmamalarını İmam'dan istemişlerdi, İmam buna çok sinirlendi zira İmam, siyasi ve İslami mücadelelere kadınların katılması ile etkisiz hale getirileceğine inanıyordu.
İmam bu konuda hakkında şöyle buyurdu: "Kadınlar, erkeklerle beraber bütün aktivitelere katılsınlar, kadınları, siyasi, toplumsal ve kültürel hareketlerden ayırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur"
İmam'ın kadın hakları konusundaki görüşünün kaynağı Kuran. Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt İmamlarının sünnetiydi. İmam, Peygamberin sünneti doğrultusunda kadına şekil vermek istiyordu, kadın bir ailede annelik ve kadınlık görevini yerine getirdiği gibi toplumda da üstüne düşen görevi yerine getirmelidir.
Allah'a hamd olsun ki bizim kadınlarımızdan özellikle annelik ve kadınlık görevini yapanlardan İmam'ın düşüncesini onaylayan çok fazlaydı eğer böyle olmasaydı onlar için bu kadar acı dayanılır olmazdı.
İmam bu hareketiyle kademe kademe kadınları boşluktan çıkarıp layık olduklan Müslüman ve gerçek bir mümin makamına çıkarmak istiyordu.
İmam'dan, kadın olduğum halde şöyle bir soru sordum; "Filistin'de Müslüman kardeş ve bacılarımızla beraber savaşmamıza izin veriyor musunuz?" İmam, "İslam'a nerede faydah olacağınıza inanıyor ve hizmet edebileceğinizi umuyorsanız sizin vazifeniz oraya gitmektir." dedi.
Ben erkek olmadığım halde İmam için hiçbir şey değişmiyordu, tek hedef İslam'ın sırtından bir yük kaldırabilmekti İslam'a hizmette sınır yoktur aynı zamanda kadın erkek, genç yaşlı da yoktur, herkes elinden gelen hizmeti İslam için yapmalıdır.
İmam Humeyni (r.a) 12
İmam Humeyni (r.a) 11