İmam Humeyni (r.a) 8
İmam Humeyni'nin (r.a) Örnek Hayatı
Bir gün bahçede yürürken İmam şöyle sordu: "Söyle bakalım bu ağaçların hangisi daha güzel?" Ben şimdiye kadar hiç dikkat etmediğim için öylesine "bu ağaç daha güzel" dedim. İmam "Gelişigüzel söyleme bu ağacın güzelliğine ne delilin var, birkaç gün düşün" dedi Ben dedim ki "Çünkü bu ağaç daha yeşil." İmam, "Hayır git düşün bakalım bir ağacın güzelliği neyindedir, dallarının duruşunda mı, gövdesinin şeklinde mi yoksa yapraklarında mı ?" Bahçenin bir köşesinde bir ağaç vardı onu göstererek şöyle dedi "Güneş doğmadan önce bu ağacın ne kadar güzel olduğunu bilemezsin, güneş doğduğu zaman ağaca yansıyor ve ağaç çok farklı bir güzelliğe bürünüyor''
Evin alışverişini ben yapıyordum, alınacak şeyleri liste halinde yazar İmam'a gösterirdim ve tutarı kadar para alır çarşıya çıkardım. Bir gün alınacak şeyleri yazdım ve İmam'ın yanına götürdüm ve toplamının miktarını söyledim, İmam, listeye bakınca "yanlış hesaplamışsın" dedi. Ben, yeniden hesap yaptım ve doğru topladığımı söyledim, İmam, hiçbir şey söylemeden parayı verdi, ben çarşıya çıktım alışverişi bitirdikten sonra bir miktar paranın arttığını gördüm sonra toplamadan 9 frankı 90 frank olarak hesapladığımın farkına vardım. Dönüşte İmam'ın yanına gittim ve dedim ki: "Hacı ağa ben hesaplamada hata yapmışım bu kadar para arttı."
İmam dedi ki "Ben, sabah yanlış hesap yaptığın farkındaydım fakat senin kendinin bu hatanın farkına varmanı istedim."
Bu çok zarif bir noktaydı, eğer İmam, sabah bana ısrarla hata ettiğimi söyleseydi ben o evde bana güvenilmediğini zanneder ve hizmet etmekten soğurdum.
Savaş başladıktan sonra birçok kötü haber geliyordu. Ama İmam asla onları bize söylemezdi. Bazen odasına çekilirdi. O zaman birinin kötü bir haber getirdiğini anlardım. Ama sorduğum zaman şöyle cevap verirdi "Söyleyip seni üzmeye ne gerek var?"
Diğer taraftan, eğer güzel bir haber gelseydi, kapıdan girer girmez bizi çağırır "gelin size güzel bir haberim var" derdi. Güzel haberi başkaları ile paylaşır kötü haberi kimseye söylemezdi.
İmam hayvanları çok severdi bu onun ince ruhlu ve duygusal olmasından kaynaklanıyordu. İmam'ın bahçesinde kedi çoktu İmam ne zaman yemek için odaya gitse bütün kediler kapının arkasında toplanırdı, İmam yemeğinin etini kedilere verir ve yemeğin suyuyla biraz pilav yerdi. Ben İmam'ın kediler toplandığı zaman yemeğinin etini yediğini hatırlamıyorum. Bir gün İmam, yine yemeğinin etini kedilere verdi, annem dedi ki "Ağa neden bu pahalılıkta yemeğinizin etini kedilere veriyorsunuz'?" İmam şöyle söyledi "Bu kedilerin senden farkı ne? Onlar da nefes alıyor sen de nefes alıyorsun, eğer biz buna yemek vermez isek kim verecek?"
Aynı İnsan bir taraftan Salman Rüştü'nün ölüm fermanını verirken diğer taraftan hayvanlara ve Allah'ın yarattığı mahlûklara böyle davranıyor. İnanamıyorum nasıl oluyor da bu iki zıt kutup bir insanda toplanıyor.
İmam, sinekleri odadan dışarı çıkarmak istediği zaman sinek kovan ile dışarı çıkarırdı, asla onları sinek ilacı veya başka bir şeyle öldürmezdi.
İmam Humeyni (r.a) 7
İmam Humeyni (r.a) 6