İmam Humeyni (r.a) 2
İmam Humeyni'nin (r.a) Örnek Hayatı
Tevazü
İmam, öğrencilerine ve hatta toplumsal ve ilmi yönden kendisinden aşağı derecede olan insanlara karşı her zaman alçak gönüllü davranırdı.
Yıllar önce yaz aylarında Azerbaycan'a giderdim, İmam, Azerbaycan ile ilgili önemli bir konuda beni yanına çağırdı, konuya başlamadan önce bana hitaben dedi ki "Size zahmet verip buraya kadar getirdiğim için özür dilerim." İmam'ın bu sözleri beni öyle etkiledi ki ağlamaya başladım ve kendi kendime "Allah'ım böyle azametli bir insan nasıl bu kadar mütevazı olabiliyor?" dedim.
İmam selam vermekte herkesten önce davranırdı, başkalannın yanına gittiği zaman onlardan önce selam verirdi. Bütün süper güçlerin adını işittiği zaman korkuya kapıldığı o büyük ve azametli insan o kadar yumuşak ve merhametli idi ki, eğer çocuklara dahi rastlasa selam verirdi. Gece namazına kalktığı zaman kimsenin rahatsız olmaması için lambayı yakmazdı küçük bir el lambası ile karanlıkta abdest alır, namazını kılardı ve yine kimsenin rahatsız olmaması için ağır adımlarla yürürdü.
İmam bütün çocukların özellikle en büyük oğlu şehid Mustafa'ya çok ihtiram gösterirdi. Bazen İmam, bir bahaneyle mutfağa gider ve bize çay getirirdi, tabi biz İmam'ın bu davranışından dolayı çok utanırdık fakat İmam bununla bize çocuklara güzel davranmanın ne olduğunu öğretirdi.
İmam'ın özelliklerinden başkabirisi de, övülmeği sevmemesiydi. Bazıları konuşmalarında İmam'ı çok över veya çok aşırıya kaçarak gerçek dışı bazı şeyler söylerlerdi. İmam, onları çağırır şöyle söylerdi "Niçin aşırıya kaçıp beni olduğumdan farklı göstermeye çalışıyorsunuz?"
Bir gün İmam'ın karşısında konuşma yapan birisi İmam'ı çok övdü, İmam, orda itiraz ederek şöyle dedi: "Niçin aşırıya kaçıyorsunuz?"
İmam, halkla olan görüşmelerinde dahi böyle davranırdı ve her zaman şöyle söylerdi:
"Halka söyleyin benim için söyledikleri sloganlarda aşırılığa gitmesinler, bu sloganları benim için değil İslam için söylesinler!"
İmam bazen damadının evinde kalıyordu, o günde bir şehid hanımı iki çocuğuyla İmam'ın evine geldi. Havanın soğuk olması ve yolun uzaklığı, iki çocuğuyla gelen bu hanımın sıkıntı içerisinde olduğunun bir göstergesiydi. O hanım İmam'ı görmekte ısrar ediyordu, kapıcı ise İmam'ın evde olmadığını söylüyordu, buna rağmen o,İmam'ı görmekte ısrar ediyordu. O sırada İmam'ın oğlu Hacı Ahmed geldi ve o kadın İmam'ı görmek istediğini ona söyledi, O da beni çağırdı ve dedi ki "Arabayı getir ve bu bayanla çocuklarını İmam'ın kaldığı eve götür."
Ben onları İmam'ın kaldığı eve götürdüm ve İmam'ın torunu Ali'ye dedim ki "İmam'a bir şehid ailesinin onu görmek istediğini ve uzak yoldan geldiklerini haber ver" Ali çabucak gidip İmam'a haber verdi. İmam ayağa kalkarak onları içeri davet etti ve onları güler yüzle karşıladı ve dedi ki "Niçin bu soğuk havada çocukları buraya getirdiniz, ben kimim ki neden beni görmek için bu kadar zahmete katlandınız?"
Daha sonra çocuklarla ilgilenmeye başladı bu arada kadın, kocasının tağut rejimle çarpışmada şehid olduğunu söyledi ve çocuklarının sorumluluğunun üzerinde kaldığını söyledi.
İmam dedi ki "Eğer bir ihtiyacınız varsa söyleyin yerine getirsinler" kadın, ağlayarak dedi ki "Ağa bizim tek arzumuz sizi görmek ve elinizi öpmekti." İmam, ısrarla herhangi bir sıkıntısı olup olmadığını sordu. Ve kadın aynı şeyleri tekrarladı.
İmam, bana dedi ki "Siz gidin arabanın klimasını çalıştırın çocuklar üşümesin ve nereye gitmek istiyorlarsa götürün."
İmam Humeyni (r.a) 1
İran İslam Cumhuriyeti Lideri ve Kurucusu