İmam’ın Doğumunun Gizli Olması 1
Ümeyye oğulları ve Abbas oğulları devri, özellikle altıncı İmam Hz. Cafer Sadık aleyhi’s-selâm zamanı ve sonrası, halifelerin Ehl-i Beyt İmamlarına karşı çok hassas oldukları bir devirdi. Bunun sebebi de toplumun onlara çok ilgi duyması, gün geçtikçe toplumdaki etkilerinin artması ve halkın onlara olan ilgisinin fazlalaşmasıdır. Bu durum karşısında Abbasi halifeleri kendi iktidarlarını tehlikede görüyorlardı; özellikle vaat edilen Mehdi aleyhi’s-selâm Peygamber sallâ’llâhu aleyhi ve alih’in neslinden olup, İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’ın soyundan geleceği ve dünyayı adalet ve eşitlikle dolduracağı meşhur olması sebebiyle İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’ı sıkı bir şekilde Samerra’da gözaltına alınmışlardı. Abbasiler, geleceği vaat edilen bu bebeğin dünyaya gelmesini engellemeye çalışıyorlardı, ama bu doğumun gerçekleşmesinde Allah’ın iradesi söz konusu idi. Onun için Abbasilerin çalışmaları neticesiz kaldı ve Allah Teala, Musa aleyhi’s-selâm gibi onun doğumunu da gizli kıldı. Bununla birlikte İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’ın özel ashabı, vaat edilen bu İmamı babası hayatta iken defalarca gördüler, İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm dünyadan göçtükleri zaman yine İmam Mehdi aleyhi’s-selâm açığa çıkarak babasının özel bir toplulukla birlikte cenaze namazını kıldırdı ve halk onu gördü, ondan sonra da İmam gözlerden kayboldu.
Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm’ın doğumundan, babaları Hz. İmam Hasan Askeri’nin şahadetine kadar on birinci İmam’ın yakın akraba ve dostlarından bir çoğu, ya onu görmeye muvaffak olmuşlar ya da onun İmam’ın evinde olduğunu bilmişlerdir.
Genelde İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm değerli evladının varlığını gizlemekle birlikte, uygun zamanlarda bunu Şiilerine bildiriyor, kendisinden sonra sapmamaları için güvenilir dostlarına onu gösteriyordu. Biz burada örnek olarak birkaçına değiniyoruz:
1) “Ahmed b. Hasan b. İshak-ı Kummi der ki: On birinci İmam aleyhi’s-selâm’ın yerine geçecek olan İmam Mehdi aleyhi’s-selâm dünyaya geldiği zaman, İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’dan Ceddim “Ahmed b. İshak” için mektup geldi. Onda İmam’ın el yazılarıyla şöyle yazılmıştı:
“Benim bir evladım oldu, onun doğum haberini gizli tutman ve kimseye söylememen gerekiyor; biz onun doğumunu yakın akrabalara, akrabalık bağı olanlara ve dostlara söyledik, başka hiç kimseye bildirmiyoruz. Allah Teala onunla bizi sevindirdiği gibi, seni de sevindirmesi için, onun doğumunu sana bildirmek istedik. Vesselam.”[1]
2) İmam’ın takvalı ve değerli halası Hekime, İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’ın hizmetçisi Nesim, Ebu Cafer Muhammed b. Osman Emir, Hüseyn b. Hasan-ı Alevi, Emr-i Ahvazi, Ebu Nasr-ı Hadim, Kamil b. İbrahim, Ali b. Asim-i Kufi, Abdullah b. Abbas-i Alevi, İsmail b. Ali, Yakub b. Yusuf-u Serraf,[2] İsmail b. Mus’ab b. Cafer, Ali b. Mutahhar, İbrahim b. İdris, Tarif-i Hadim[3] ve Ebu Sahl-i Nevbahti[4] vaat edilen İmam’dan haberleri olan ve ondan haber veren kimselerdir.
3) Cafer b. Muhammed b. Malik, İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’ın Şiilerinden bir gruba şöyle buyurduğunu nakleder:
“Benden sonra kimin hüccet olacağını sormaya geldiniz değil mi?”
Oradakiler “Evet efendim.” diye cevap verdiler. Bunun üzerine o sırada İmam’a çok benzeyen ay parçası gibi bir çocuk içeriye girdi, İmam şöyle buyurdular:
“Bu, İmam ve benden sonra yerime oturacak kimsedir. Buyruklarını yerine getirin, dağılmayın; çünkü helak olursunuz. Bilin ki bundan sonra süresi kamil oluncaya kadar onu görmeyeceksiniz “Osman b. Sa’id”in[5] söylediği şeyleri kabul edin ve emrine itaat edin. Çünkü o sizin İmamınızın vekilidir ve işler onun elindedir.”[6]
4) “İsa b. Muhammed-i Cevheri” diyor ki: Ben bir grupla birlikte Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm’ın doğumunu tebrik etmek için İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’ın huzuruna gittim, kardeşlerimiz Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm’ın Cuma akşamı Şaban ayında tanyeri ağarırken dünyaya geldiğini bize bildirmişlerdi. İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’ın huzurlarına gittiğimiz zaman önce onu tebrik ettik. Biz hiçbir soru sormadan İmam aleyhi’s-selâm buyurdular ki: “sizlerden biri oğlum Mehdi’nin nerede olduğunu içinden geçiriyor. Musa aleyhi’s-selâm’ın annesinin onu sandığa koyarak denize atıp, Allah’a emanet ettiği ve sonunda Allah Teala Musa’yı ona geri gönderdiği gibi ben de onu Allah’a emanet ettim.”[7]
[1] - Kemal-ud Din, c. 2, s. 107.
[2] - Kemal-ud Din, c. 2, s. 104-114. İsbat’ul Hudat, c. 7, s. 15-35 0ve s. 143, Bihar-ul Envar, c. 51, s. 5.
[3] - İrşad-i Müfid, s. 330.
[4] - el-Küna ve’l-Elkab, c. 1, s. 91.
[5] - İmam Mehdi aleyhi’s-selâm’ın dört özel naibinden ilki.
[6] - İsbat-ul-Hudat, c. 7, s. 25.
[7] - İsbat-ul-Hudat, c. 7, s. 143.
HZ. MEHDİ (A.F)’İN DOĞUMU
Hz. Mehdi (af) Nerededir? 2