• Nombre de visites :
  • 1657
  • 19/1/2010
  • Date :

Tevazu

gül

  Bir insanın değeri ancak sahip olduğu üstün ilahi değerlerle ölçülebilir. diğer bir deyimle insan, ancak kötülüklerden uzak durarak ve iyiliklere bürünerek değer kazanabilir.

  Kuranı kerimde bu konu, peygamberlerin geliş sebebi, yani “tezkiye ve talim” olarak açıklanmıştır. Kuranı kerimin peygamberlerin gönderiliş sebebi olarak açıkladığı “tezkiye ve talim” ise ahlak ilminin “takhliye ve tahliye” olarak nitelediği, kötülüklerden uzaklaşmak ve iyiliklere bürünmekten başka bir şey değildir.

  Diğer bir deyimle insanlar, her şeyden önce kendilerini kötülüklerden arındırmakla yükümlüdürler ve ikinci aşamada ise iyilik incileriyle kendi değerlerine değer katmalıdırlar.

Yüce Allah kuranda şöyle buyuruyor:

Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapkınlık içindeydiler.[1]

Diğer bir ayette ise hz İbrahim’in şöyle dua ettiği zikredilmiştir:

Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.[2]

  Örnek olarak, iki tarla düşünün, birisini saran çakıl taşlar ve her tarafını kuşatan yabani otlar o tarladan herhangi bir hasat alınmasına müsaade etmezken diğerinin bakımlı olması ve çakıl taşların temizlenip yabani otlardan arındırılmış olması ondan bol hasat ve bereketli ürünler alınmasına sebep oluyor. Birinci tarla bereketsiz ve sahibinin utanç kaynağı sayılırken ikinci tarla bereketli ve sahibinin kıvanç kaynağıdır.

  Günahlar ve Allah’ın yasakladığı işlerle yakın arkadaş olan insanlar, birinci tarlaya benziyorlar. kendilerini kötülüklerden arındırıp iyiliklerle süslemek için çalışan insanlar ise ikinci tarlaya benziyorlar.

  Peygamber efendimizin hayatını konu edinen siyer kitaplarımızda şöyle nakledilmiştir: Hatem-i Tai’nin kabilesi “Tay” kabilesinin İslam getirmemesi üzerine bu kabileyle Müslümanlar arasında yaşanan kanlı çatışma sonucu esir düşen Hatem-i Tai’nin kızı, bir fırsatta peygamberin önüne çıkıp kendisi tanıtıp babasının üstün özellikleri ve cömertliğini anlatınca, peygamber efendimiz şöyle buyurdular: Bu saydığın özellikler, müminlerin özellikleridir, baban Müslüman olsaydı onun için rahmet dilerdim. Daha sonra ise ashabına şöyle buyurdular: Onu serbest bırakın zira onun babası üstün ahlaki özellikleri severdi.

buğday

  Diğer bir yerde ise şöyle rivayet ediliyor: Savaşların birinde peygamber efendimizin süt kız kardeşini esir olarak o hazretin yanına getirdiklerinde peygamber efendimiz güler bir yüzle kardeşini karşılar ve kardeşini, üzerinde oturduğu hasırın üzerinde oturtup kendisi toprak üzerinde oturdular. Kısa bir sohbetin ardından kız kardeşinin gitmesine müteakip süt erkek kardeşi o hazretin yanına geliyor ancak peygamber efendimiz kız kardeşine gösterdiği ilgi ve saygıyı erkek kardeşine göstermez, bu farklı davranışları gören sahabenin sorusu üzerine ise peygamber efendimiz şöyle buyururlar: Ona daha iyi davrandım zira o, erkek kardeşinden daha fazla anne ve babasına saygı gösteriyor.

  Bu olayda peygamber efendimizin ne denli alçakgönüllü olduğunu görüyoruz ancak ondan da önemlisi peygamber efendimizin ahlaki güzelliklere ne denli önem verdiği gözümüze çarpıyor.

Peygamber efendimizin izinden gittiğini iddia eden bütün Müslümanlara düşen ilk görev ise peygamber efendimizin değer verdiği değerlere değer vermek ve bu değerleri hayatlarına yansıtmaktır.

  Ancak ve ancak bu değerleri koruyan bir toplum, sağlam ve sağlıklı bir toplum teşkil edebilir. Bu değerlerden yoksun toplumlar ise huzursuzluklarla aynı çatı altında yaşamak zorundadırlar.

  Yüce Allah, Furkan suresinin 63 ila 75 ayetlerinde has kullarını övüyor ve bu kulların on iki özelliğini açıkladıktan sonra şöyle buyuruyor: İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır. Orada ebedî kalacaklardır. Orası ne güzel bir yerleşme ve ikamet yeridir.[3]


 [1] - Cuma 2.

[2] - Bakara 129.

[3] - Furkan 74-75.

Kibir İblisin Sıfatıdır

Hz Ali’nin Tevazusu

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)