İmam Hüseyin (as) ve Yezid"e Biat 4
Burada Tirimmah b. Üdey, İmam'ın "Tayy" dağlarına doğru hareket etmesini istedi fakat İmam, Hürr ile antlaşmasından dolayı bu öneriyi kabul etmedi.[1] Yol boyunca İmam Kûfe'den daha çok uzaklaşmak için defalarca yolunu çöle doğru eğmeğe çalıştı ama Hürr buna engel oldu. Nihayet Kasr-ı Beni Mukatil'e gelip çattılar ve ondan da Neyneva'ya kadar ilerlediler.[2] İbn-i Ziyad'ın İmam'ın tutuklanması hakkındaki emri Neyneva'da Hürr'e iletildi:
"Onu kurak, susuz ve ot yeşermeyen bir çölde beklet." [3]
Bu sırada Kûfe Şialarından bir kaçı geldiler ve Hürr'ün muhalefet etmesine rağmen İmam'ın ordusuna eklendiler.[4] Belazerî "İmam Şam'a gidip Yezid'e biat etmek için Hürr'den izin istedi" yazıyor.[5]
Bazı araştırmacıların bu rivayeti zayıf bilmelerine ilaveten, bu çekişmelerin tümünün İmam'ın Yezid'e biat etmemesinden doğduğu ve Hazret biat etmeğe hazır olduğu takdirde savaş ve kan akıtmanın kendi kendine ortadan kalkacağı tabii idi.
İmam, Hürr ile hareket ettiği sürece Züheyr b. Kayn, Hürr'ün ordusunun azlığından dolayı onlara saldırmalarını İmam'dan istiyordu fakat İmam kabullenmeyerek şöyle buyuruyordu:
"Onlarla savaşı kendimin başlatmasından hoşlanmıyorum." [6]
İmam Muharrem ayının ilk Çarşamba günü veya ikinci Perşembe günü Kerbela'da zorla bekletildi fakat Dinveri, Çarşamba günü olduğunu söylemiştir. [7]
O günün ertesinden itibaren İbn-i Ziyad'ın orduları tedricen Kerbela'da toplandılar. İbn-i Ziyad, İmam Hüseyin'in (a.s.) şehid edilişinin intikamını almak amacıyla ileride çıkması muhtemel kıyamları önlemek için bütün Kûfe halkının ve kabilelerinin elini, Peygamberin evladının kanına bulaştırmaya çok ısrar ediyordu. İbn-i A'sem'in rivayet ettiğine göre takriben yirmi iki bin kişi Kûfe'den yola düştüler ama Belazeri [8], Dinveri[9] ve İbn-i Sa'd'ın rivayetlerinden anlaşıldığı üzere onların bir çok grubu yolun yarısında ordudan ayrılıp kaçtılar. Çünkü Kûfe halkının çoğunluğu asla Resulullah'ın (s.a.v.) evladıyla savaşmak istemiyorlardı, bu nedenle İbn-i Ziyad şöyle bir bildiri yayınladı:
"Bugünden itibaren orduya katılmamazlık eden herhangi biri eman ve emniyette olmayacak." [10]
Bu cemiyet ve topluluk böyle bir tehdidin etkisinde kalarak Kerbela'ya akın ettiler.
Hatta Rey şehrinin hakimi olarak ve müşrik Deylemiyan ile savaşmak amacıyla İran'a hareket etmeye hazırlanan Ömer b. Sa'd b. Vakkas –kendisi de Beni Zühre [11] de Hüseyin'in (a.s.) kanının akıtılmasına razı olmamalarına rağmen önce Hüseyin'in (a.s.) işini bitirip daha sonra Rey'in valiliğini üstlenmesi için oraya gitmesine dair emir aldı ve bu yüzden Kûfe ordusunun komutanlığına atandı. O Kerbela meselesi hakkında eziyet edici, huzuru kaçırıcı ruhsal bunalım aşamasını geride bırakıp nihayet Resulullah'ın (s.a.v.) evladının kanının akıtılması pahasına bile olsa Rey valiliğini seçti. [12]
[1]- Taberi, c: 4, s: 307/Ensab-ul Eşraf (Belazerî), c: 2, s: 173.
[2]- Anbar-ut Tuvval, (Dinverî), s: 250-251.
[3]- Belazerî, c: 2, s: 176/Dinverî, s: 251.
[4]- Belazerî, c: 2, s: 172.
[5]- Belazerî, c: 2, s: 173.
[6]- Dinveri, s: 252.
[7]- Dinveri, s: 253.
[8]- (Belazeri), c: 2, s: 176., Ensab-ul Eşraf.
[9]- Ahbar-ut Tuvval, (Dinveri), s: 254.
[10]- Ensab-ul Eşraf, c: 2, s: 178.
[11]- İbn-i Sa'd, "Turasuna" dergisi, sayı: 10, s: 178.
[12]- İbn-i A'sem, c: 5, s: 173.
İmam Hüseyin (as) ve Yezid"e Biat 3
İmam Hüseyin (as) ve Yezid"e Biat 2