Düşünce Aynasında Tesettür 2
Başka bir ifade ile kadının çeşitli konumlardaki güvenini sağlamak için tesettürün önemli etkisi vardır. İslam dininin tüm programları ve buyrukları akıl ve mantık üzerine kurulu, ayrıca insanın doğal yeteneklerinin yok edilmesine sebep olacak hiç bir yasa ve kural içermiyor. Zira insan yaşamının temel hedeflerinden biri özünde gizli olan yeteneklerini açığa çıkarmaktır.
Toplumun yarısını oluşturan kadınlar da annelik ve eş olma görevlerini yerine getirirken toplumda kendi şanlarına yakışır faaliyetlerde bulunabilirler.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seit Ali Hamenei de bu bağlamda yaptığı açıklamada şöyle diyor: Hicap, kadını izole etmek anlamına değil, bu bir yanlış anlaşılmadır. Tesettür, toplumda kadın ve erkeğin laobali ilişkilerini önlemek anlamındadır. zira benzer ilişkiler hem toplum ve hem kadın erkeğin özellikle de kadının zararınadır.
İslam inkılabı rehberi açısından kadınlar tüm giyim kurallarına uygun, ahlaki ve iffetli değerlere çerçevesinde toplumda faaliyet yapabilir, en yüksek ilmi ve kariyer seviyelerine ulaşabilir.
Hali hazırda batı ülkelerinde tesettürü yasaklayan yasalara rağmen, kadınların tesettüre yöneldiklerine şahit oluyoruz. Amerikalı yazar bayan Vendi Şalit (Wendy Shalit)şöyle diyor:
tesettür ve iffete yöneliş sadece İslami ülkelerle sınırlı değil.
Görünüşe göre Amerika'da ve diğer Avrupa ülkelerinde yaklaşık 1989 yıllarından itibaren giyinme ve örtünme alanında yeni gelişmeler başlamıştır.time dergisi de iffetli olmaya yönelik muazzam hareketten söz ediyor. Kadınların Ortünmesi adlı dergi de kapalı elbiselere yönelik istekler her geçen yıl daha da artmakta ve bu artış çağımızda bazı gelişmelerin sonucudur.
Irak'lı araştırmacı bayan Zeynep Mehdi Ganim şöyle diyor: hizap konusu, İslam'ın tüm mezhepleri ve hatta diğer İlahi dinlere mensup olanlara farzdır. Tesettür, ahlaki yolsuzluk ve sapmaları engellerken, kadının insani kerametinin korunması ve aile ortamının sağlamlaşmasına sebep oluyor. İslam dini, dengeli ve mükemmel bir din olarak tesettüre mantıklı çerçevede bakıyor.
Fakat maalesef sürekli demokrasi ve insan haklarının korunmasından söz eden batı ülkeleri, müslüman kadınların haklarına saygı duymaktan kaçınıyorlar. İsveç yazar bayan Anna Sofıe Roald şöyle yazıyor: Tesettürlü olan hıristiyan bir rahibe, huzur, paklık ve dini ihlasın sembolüdür; fakat tesettürlü bir müslüman kadın, kadınlara karşı zulüm ve tek yanlı siyasetlerin simgesi telakki ediliyor. Politikacılar bu çelişkili politikalarını düzeltmeleri gerekir.
Tabi ki tesettürün etkileri sadece teoride kalmıyor, belki pratikte de kadınların düşünce sağlığı, gücü, ve randımanını yükselttiği de ispatlanmıştır. Hali hazırda tesettürlü İran'lı kadınlar, çeşitli sosyal görevleri üstlenmek ve yerine getirmkte hiç bir sorun yaşamıyorlar. Onlra tesettürün onlara sağladığı huzur ve güven sayesinde toplumda faal ve pozitif bir varlık sürdürüyorlar.
İranlı kadınlar hali hazırda yönetim, ilmi, tıp,ve hatta çeşitli spor dallarında seçkin roller ifa ediyorlar.
Amerikanın haftalık dergisi Time'ın yazarı, İranlı kadınların faaliyetlerini inceleyen bir makalede şöyle yazıyor: Daha önce sahip olduğun önyargılara rağmen Tahran'da, evlerin dışında çeşitli sosyal alanlarda çalışan ve hatta spor yapan tesettürlü kadınlar gördüm. İran'da kadınlara ait bir çok spor tesisleri bulunuyor. Fakat örneğin Fransa'da tesettürlü kadınların bir çok sosyal haktan mahrum odukları sorunlar bulunuyor.
Görünüşe göre günümüz dünyasının kadınlara olan bakış açısını değiştirme, onun insani kerametine saygı duyma ve tesettürün ilerlemesi için bir engel olmadığını kabul etme ayrıca onun toplumda sağlam ve yapıcı faaliyetleri için uygun ortam oluşturduğu zamanı gelmiştir.
Düşünce Aynasında Tesettür 1
Hicab: Örtünmenin Felsefesi