Kırk Hadis Nakletmenin Sevabı
1- Resulullah (s.a.a): “Ümmetimden kim, kırk hadis ezberlerse Allah-u Teala onu kıyamet günü alim ve fakih olarak haşr eder.”
2- Resulullah (s.a.a): “Ümmetimden kim, Allah rızası ve ahireti için kırk hadis öğrenirse, Allah-u Teala kıyamet günü onu peygamberler, şehidler, salihler ve sıdıklarla (sadık kullarla) haşr eder ve onlar ne güzel arkadaştırlar!”
3- İmam Sadık (a.s):
“Kim, helal-haram konusunda bizden kırk hadis öğrenirse, kıyamet günü Allah-u Teala onu fakih ve alim olarak haşreder ve azap etmez.”
4- Resulullah (s.a.a): “Kim, benim ümmetime dini konularda yararlanabilecekleri kırk hadis öğretirse, Allah-u Teala onu kıyamet günü alim ve fakih olarak haşr eder.”
Hadis nakletme ile hadisi anlama arasındaki fark:
5- İmam Sadık (a.s):
“Bir hadisi (gerçek manasıyla) anlamak, bin hadis nakletmekten daha hayırlıdır.”
6- Resulullah (s.a.a): “Allah, benim sözlerimi duyup da iyice anladıktan sonra onu başkalarına öğreten kimsenin yüzünü nurlandırsın (kıyamette mutlu etsin). Çünkü nice insanlar vardır ki, fıkhı öğrenirler ama fakih değillerdir. Ve nice insanlar vardır ki, fıkhı başkalarına öğretirler ama onlar kendilerinden daha iyi anlarlar.”
7- İmam Ali (a.s): “Hadisi anlamaya çalışın, nakletmeye değil.”
8- İmam Sadık (a.s):
“Alimin himmeti anlamaya çalişmaktır, cahilin çabası ise nakletmektir.”
9- İmam Ali (a.s): “Hak bir söz duyduğunuz zaman onu anlayıp amel etmeye çalışın, onu nakletmeğe uğraşmayın; çünkü ilmi nakledenlerin sayısı çoktur, ona amel eden ise pek az.”
Yalan hadis nakletmek ve hadis yalanlamak hakkında:
10- Resulullah (s.a.a): “Kim, bana yalan isnad ederse, yerini cehennemde hazırlasın..”
11- Resulullah (s.a.a): “Kim, yalan olduğunu bildiği halde, benden bir hadis naklederse, iki yalancıdan birisidir.”
12- Resulullah (s.a.a):
“Kim, bana yalan isnad ederse, onun için cehennemde içinde (otlayacağı) kalacağı bir ev yapılır.”
13- Resulullah (s.a.a): “Büyük günahların en büyüklerinden birisi, benim söylemediğim bir sözün bana isnad edilmesidir.”
14- İmam Bakır veya İmam Sadık (a.s): “Murciî, Kaderi ve Hariciler (gibi sapık guruplar)den biri, bizden size bir hadis naklederse, onu yalanlamayın; çünkü doğru olup olmadığını bilemezsiniz; belki de hak söz olabilir; siz bu yalanlamanızla Arşda Allah’ı yalanlamış olabilirsiniz.”
15- Resulullah (s.a.a):
“Kim, kendisine ulaşan bir hadisimi inkar ederse, kıyamet günü onun aleyhine şahitlik ederim. Öyleyse benden olup olmadığını bilmediğiniz bir hadis duyarsanız, deyin ki: “Allah daha iyi bilir.”
16- Resulullah (s.a.a): “Kim, benden kendisine ulaşan bir hadisi yalanlarsa, üç kişiyi yalanlamıştır; Allah’ı , Resulünü ve hadisi kendisine nakledeni.”
17- İmam Sadık (a.s) bazı dostlarına hitaben şöyle buyurdu: “Bizim vazifemiz (dinin) asıllarını, temellerini beyan etmektir, sizin göreviniz ise (bu asıllara dayanarak) teferruat ve detayların (hükmünü) çıkarmaktır.” (Bugün müctehidlerin yaptığı da bundan ibarettir.)
1- Kenz-ül Ummal, Hadis: 28818
2- El-Hisâl, c.2, s.543
3- El-Hisâl, c.2, s.542
4- Bihâr-ül Envâr, c.2, s.156
5- Meâni’l Ahbâr, c.2, s.3
6- Kenz-ül Ummal, Hadis: 29168, El-Emâli (Şeyh Müfid) s.186
7- Bihâr-ül Envâr, c.2, s.160
8- Bihâr-ül Envâr, c.2, s.161
9- El-Kâfi c.8, s.391
10- El-Emeli (Şeyh Tûsi), s.227
11- Kenz-ül Ummal Hadis: 29171
12- Kenz-ül Ummal Hadis: 29178
13- Kenz-ül Ummal Hadis: 29255
14- Bihâr-ül Envâr, c.2, s.212
15- Bihâr-ül Envâr, c.2, s.212
16- Bihâr-ül Envâr, c.2, s.212
17- Es-Serâir s.58
Hadis Nakletmenin Önemi
Beni Allah’a Yönelt