Şeyh Yasin’le Aksa’da son gece 2
Üç tane kutsal mescidimiz var zaten. Biri Rabbin beyti, ona emanet. Biri Rasulun haremi, onun himayesinde gizli. Biri ümmetin emaneti, işte hali. Dünyanın en kalabalık ve artan nüfusuyuz, kendi topraklarımızda kutsalımız esir? Ey Müslümanlar, yok mu bir gariplik? Allah’ın nusretini yakınken uzak eyleyen, imtihanı birken bin eyleyen. Elbirliğiyle. Yahudiler kadar Rabbine dua etmeyen, fiili duası ezelden kayıp giden.. İzzeti ve feraseti... Bizden başka kim ki?
Dünya bizi işgal etti, sonra Kudüs elden gitti, şu melodinin tam yeri; Mü’minler İslam’a karşı durana, biraz öfkelenip kafayı taksa, esir mi olurdu Mescid-i Aksa?
Öyle ya!
Nefsimizin işgali altındayız ve sonra topluca dünyanın, sonra sonsuz suskunlukla İslamofobyanın, yo yeni işgal edilmedik, soyu “Kabil”e dayanan bir hazımsızlığın eseridir bu ve biz her zaman çok esir verir ve çok güzel seyrederiz..
Ne garip ve ne yazık.
Bu gece diyorum, son gece olsa Mescid-i Aksa’da. Yarın doğan güneşin mescidimizin burçlarında parlaması nasip olmasa, bu yarın doğacak günün kaderine yazılmış olsa ezelden ya da biz verdirmiş olsak kadere bu fetvayı. Gözlerimiz önünde yıksalar tüm mirasımızı, Efendimizin hatırasını ve 124 bin peygamberin. Hz Meryem’in bozsalar suskunluk orucunu, kırsalar kilitlerini, yine doğrasalar Hz. Zekeriya’yı. Hz İsa’yı göklere kucaklatsalar kaçırıp da dünyadan. O gün bugün olsa. Allahım, durmaz mı dünya?
Durmaz mı kalbimiz? Buna da mı eyvallah deriz, eyvah der, arkamızı mı döneriz? Emanete sahip çıkmak için düşen şehitlere, yalınayak koşan analara, tazecik kızlara, yiğit delikanlılara, çoktan soğumuş babalara, onların üstüne mi yıkılacak kutsal Aksa? Bu gece son gece olsa...
Ben bilmezdim Şeyh Yasin’i. İçim hiç böyle yanmamıştı. Hiç bu kadar aciz hissetmemiştim, ümmetin sessizliği hiç bu kadar yakmamıştı içimi. Kenarda köşede birkaç haber, abartı veya değil, bunu da gördük, geçti kayıtlara, olsun veya olmasın, işgal edildi, saldırıldı Mescid-i Aksa’ya. Ben buradaydım bunlar olurken. Bu korkular yaşanırken. Bu kayıtlar kaydedilirken, şahit oluyordum ben. Susuyordum. Ağlıyordum. Yanıyordum. Dua dua yükseliyor, bir intifada taşı olup, yerimden kalkamıyordum.
Herkes gibi bekliyordum, neyi beklediğimi bilmeden. Kızgın lavlar gibi birikiyor, ama içime akıyordum. Sonra ansızın bir Şeyh Yasin buluyordum içimde. Onu ilk kez bu kadar iyi anlıyordum. İyi ki gittin diyordum, iyi ki gittin. Ümmet hâlâ sessiz, hâlâ aciz. Hâlâ kan akıyor kan ağladığın topraklarda. Hâlâ.
Senin adına ben söylüyorum şimdi ezginin son cümlesini;
Müslümanım diyen bu kadar millet
İslam gözü ile kendine baksa
Esir mi olurdu Mescid-i Aksa**
Ve cevabı biliyorum. İyi ki gittin Şeyh Yasin, bu gece son gece olsa, inan her geceki gibi...
Nuriye Çakmak
* Bu vahim olayı ilk kez ve sürekli bizlere ulaştıran www.habervaktim.com’a ve haberin–maalesef–doğruluğunu kanıtlayan ve kitlelere de doğru şekilde haber ulaştıran ilgili ve sadık İHH’ya ümmet adına teşekkürlerimle.
** İlk Cemre– Toptan Sarılalım Yüce Kuran’a.
Şeyh Yasin’le Aksa’da son gece 1
GAZZE: Cihadın ve Direnişin Sembolü