Kanaate kanaat etmek
İhtiyaç duyarak okumak; okumaların en şevklisi, en lezzetlisi, en ihtiyaç gidereni… Zaten Risale’ler de müellifin ihtiyacına binaen, zamanın ihtiyacına cevap vermek için ani ve defi olarak telif edilmiş… Onu okumak, anlamak ve hayata tatbik etmek de bir nevi öyle olsa gerek; ızdırara varan istemek ve Rahmetin nazar etmesini beklemek…
Hastalar Risalesi hasta olmadan da okunacak bir risale, fakat onu en iyi hastalar anlar, musibet zedeler kavrar… Yüzü ve yüreği ahirete çevirerek faniliği sırt çevirten Hastalar Risalesi şifa iksirleriyle dolu…
Adına kriz denen yeryüzüne sarmış iktisadi sarsıntı, herkesi bir şekilde az veya çok etkiliyor, etkilenmedim diyen iktisat ve kanaat düsturlarını bihakkın uygulayan kimseler… Kapital virüs öyle bir sarmış ki beşeri, insaniyet vücudu farkında olmadan yıpranıyor, tüketiliyor, uyanmasın diye de uyutucu ve uyuşturucu hevesatlarla oyalanılıyor…
İktisadi çaresizliğe en iyi çare Kur’an iksirlerinde; Kur’dan lemean eden Nur Risalelerini, bilhassa İktisat Risalesini iyi okumakta ve kavramakta, bakın ne diyor:
“İktisad eden, maişetçe aile belasını çekmez. Hadis-i Şerif. Evet, iktisad, kat’i bir sebeb-i bereket ve medar-ı hüsnü maişet olduğuna o kadar kat’i deliller var ki had ve hesaba gelmez”
Geniş zamanda, bollukta bu nükte okunsa, okuyan elbette hissiz kalmaz, geleceğe yatırım yapmış olur, fakat dara düşen kadar kimse kıymetini anlayamaz bu hakikatin… Damdan düşenin halini damdan düşen anlar misali; iktisadi darlıkta kanaatin kıymetini, israfın zararını en iyi o kederi yaşayanlar takdir eder…
“İktisad etmeyen, zillete ve manen dilenciliğe ve sefalete düşmeye namzettir. Bu zamanda israfata medar olacak para, çok pahalıdır. Mukabilinde bazen haysiyet, namus rüşvet alınıyor.”
Nefis üzerine alınmak istemese de vakıa bu, israfın olduğu yerde bereket olmuyor, bereketin olmadığı yerde de var olanlar yetmiyor, daha fazla daha fazlaya sürükleniliyor, sonu gelmez koşuşturmalarla ömür tüketiliyor, haysiyet ayaklar altına alınıyor, şeref bir para, elde var yokluk… Neymiş rahat edecekmiş, malla kariyer elde edecekmiş, miş miş…
Onun için bir zamanlar Tabiat Risalesini okumak ne kadar elzem ise idi, bugünlerde de tevhid bahislerinden hemen sonra İktisat ve benzeri Risaleleri okumak o denli önemli; karşılıklı müzakereler yapılırken birbirinden iktisadlı yaşama seciyeleri devşirebilinir… Bir virüs gibi ceplerimizi kemiren kredi kartlarını terk etmek, kanaate kanaat etmiş, muktesid ve tevekkül sahiplerinin işi olsa gerek, yapmıyorsak imanımız yenilenmeyi bekliyor; adı üstünde, “Kredi Kartı”, başka söze, fetvaya gerek var mı? Gününde ödenirse bir şey olmazmış, boş verin o sözleri, kalbinize bakın…
İktisadın küçüğü büyüğü olmaz; yerinde harcanılmayan bir lira israf olduğu gibi yerinde harcanılan bin lira da israf değildir… Bir liralık israfı Allah için kaçmak bakarsınız, Mevla’nın hoşuna gider, Rahmet nazarıyla muamele eder kuluyla, kim bilir? Âlim- i Hâkim en iyisini bilir.
TV’ler, gazeteler, boş meclislerde, boş konuşmalar, zihin ve kalpteki boş vesveseleri bırakarak zamandan iktisad edebilsek, kazandığımız bereketli zamanlarla İktisad Risalesini yaşayarak okusak, eminim hayatımızı kanaat üzere geçirmiş olacağız ve dünyanın yaşadığı bu sıkıntı dünyamıza uğramadan gidecek, inşaallah.
Kimya-yı Saadet (8)
Kimya-yı Saadet (7)