Farsça Şiir Üslubu -7
Bu etken ve sebepler, zamanın etkenleri ve sebepleri üzerine eklendiğinde edebiyat ve fikirlerde özel bir durumun ortaya çıkmasını gösterir ki bu özel durumu tam olarak Hâkânî ve Nizâmî’nin şiirlerinde apaçık bir şekilde görmek mümkündür. Nizâmî ve Hâkânî’nin ikisi de kendi şiirlerinde çok dakik ve ince fikirlere sahiptiler ve yeni mazmunlar, yeni anlamlar, eşsiz güzel terkipler, Arapça kelime ve terkipleri kullanma noktasında çok ısrarcı olmuşlardır. Bu etken, bu iki büyük üstadın şiirlerinin dikkat edilmeden anlaşılmamasına, hatta kimi zaman şiirlerinin bazı kıtalarının anlaşılmaz olarak kalmasına konu olmuştur.
Kimi eleştirmenlerin Hâkânî veya Nizâmî’nin sözlerine yönelik yapmakta oldukları eleştiriler ve bazı terkip ve tabirlerini yanlış ya da yakışıksız görmüş olmaları tamamen boştur.
Zira Derî lehçesine aşina olmuş kimseler, Âzerî lehçesiyle karışık olan ve tabii olarak şairlik esnasında kendi adetlerine mağlup olmuş olan Âzerbaycan şairleri şiirlerini Horâsân veya Mâverâunnehir İranlılarından birisinin gözüyle görmek ve buna göre inceleyip değerlendirmek istemişlerdir. Oysa ki Nizâmî ve Hâkânî’nin düşünce ve sözlerini anlamak için her şeyden önce eski Âzerî lehçesini ve o günkü Âzerbaycan’ın manevî ortamını tanıdıktan sonra bu iki büyük üstadın şiirleri hakkında görüş beyan etmek gerekmektedir.
VI/XII. yüzyılın ikinci yarısında Fars şiirinde özgün bir üslup icat etme noktasında etkili olan bir başka önemli edebî merkez de Irak edebiyat merkezidir. Bu merkezden yani İsfahân, Hemedân, Rey vb. gibi şehirlerden VI/XII. yüzyıl sonlarında meşhur şair ve yazarlar ortaya çıkmış olup bunlar da üslup yeniliği açısından büyük bir etkiye sahiptiler. Irak’ın en büyük şairlerinden birisi Cemâleddîn Muhammed b. Abdurrezzak-i İsfahânî olup onun yeni lafzî terkipleri getirmesi, Arapça kelimeleri kullanması ve yeni konu ve mazmunları icat etmesindeki söz üslubu, şiirde önemli bir yeniliğe sahiptir. Bu konuda dikkate değer nokta, Irak ekolünün olgunluk ve genişlemesi daha çok Oğuzların saldırılarından sonra ve şiir ve edebiyat ortamının Horâsân’da ortadan kalkmasıyla o dönemde göç etmiş ve Irak ve Âzerbaycan sultan ve emirlerinin hizmetine girmiş olan Esîreddîn-i Ahsîketî, Eşhurî-yi Nîşâbûrî, Zahîreddîn-i Fâryâbî vb. gibi şairlerin varlığıyla olmuştur.
Genel olarak VI/XII. yüzyılın ikinci yarısında ve VII/XIII. yüzyıl başlarında şiirin genel üslubu VI/XII. yüzyıl başlarındaki üslupla genel bir farklılık taşımaktaydı. Fars şiirinde Horâsân, Irak ve Hindistan üslubu olmak üzere üç üslubun olduğuna inanan kimselerin sınıflandırmasını kabul edecek olursak VI/XII. yüzyılın ikinci yarısı şairlerinin kaside ve gazeldeki üslubunun Fars şiirinde Irak üslubunun ortaya çıkışının başlangıcı olduğunu söylememiz gerekir.
Farsça Şiir Üslubu -6
Farsça Şiir Üslubu -5
Farsça Şiir Üslubu -4
Farsça Şiir Üslubu -3
Farsça Şiir Üslubu -2