• Nombre de visites :
  • 3957
  • 21/1/2009
  • Date :

Allah’ı Hakkıyla Tanı!

allah celle celaluhu

      İslam, Allah'ı dosdoğru tanımayı, insanı ve dünyayı doğru tanıma ile ilgili saymıştır.

       İslam öğretisine uygun olarak, insani ve varlık âlemini tanıma eylemimiz ne kadar doğru olursa, Allah'ı tanımamız da o derece doğru olacaktır.

     "Kendini bilen Rabbini de bilir."

       Diğer mevcutlar konusunda da durum böyledir. Allah'ın yarattıklarını iyi ve daha doğru tanıdıkça, kuşkusuz yaratıcı olan Allah'ı da kendiliğinden daha iyi ve doğru tanımış oluruz. Binaenaleyh, "insan bilim" ve "dünya bilim" gibi gelişmiş ilim dalları elbette Allah'ı tanımaya uygun yardımcılardır, insan ve dünyaya ilişkin asılsız ve sapkın düşünceler ise Allah'ı doğru tanıma konusunda ciddi bir engel teşkil etmektedir. (Özellikle, Allah ve İnsan, Allah ve Tabiat, Allah ve melekler arasındaki ilişkiler genel olarak Allah ile mahlûklar arasındaki ilişkiler konusunda asılsız düşünceler.) Sebep ve sonucun tanınma­sı, sebep ve sonucun birbiriyle tam bir ilişki taşıması meselesi açık ilmi bir esastır.

       En'am suresinin 91. ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor:"Allah hiçbir insana bir şey indirmemiştir" demekle, Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. De ki: Musa'nın insanlara nur ve yol gösterici olarak getirdiği Kitab'ı kim indirdi? -ki siz onu kâğıtlara yazıp bir kısmını gösterip çoğunu gizlersiniz, atalarınızın ve sizin bilmedikleriniz size onunla öğretilmiştir-" Allah' de, sonra da onları daldıkları sapıklıkta bırak, oynasınlar."

       Yahudilerden bir grup Mekke'ye geldi. Kureyş arasında bir peygamberin çıktığını ve şöyle dediğini işittiler: Allah'ın kıymetli yolunu iyi tanısın, dalaletten ve sapıklıktan kurtulsun." Bu hakikati, yani Muhammed (s.a.a.)'in Allah'ın resulü olduğunu kabul etmek Yahudiler için oldukça zor idi. Bu nedenle çeşitli yollardan İslam davetinin ilerlemesini ve nüfuz sahibi olmasını engellemek için çeşitli şekillerde çaba harcadılar ve sonunda İslam ile mücadele yoluna girdiler.

      Bu muhalif grup, İslam ile mücadele yolunda çeşitli yöntem­ler kullanıyordu. Onların İslam ile mücadele tarzlarından birisi şuydu: Arapların saf bir levha şeklindeki zihinlerinde şüpheler meydana getirmek. Bu cümleden olmak üzere diyorlardı ki: Usulen Allah'ın bir insana vahiy göndermesi mümkün değil­dir. Geçmişte Allah böyle bir şey yapmamıştır.

      Kur'an bu Yahudilere, çeşitli ayetlerde geçen şu cevaplar veriyordu:

      "O halde Musa'nın size getirdiği bu kitab-ı mukaddes nedir? Musa onu nereden getirdi? O da tıpkı Kur'an gibi, peygamberlik makamında olan bir şahsa gelmedi mi? Tevrat Allah tarafından seçilmiş bir peygambere halka kılavuzluk etmesi için nazil olmuştur. Herkesin eline tam olarak ulaşmasını engellediğiniz, bir kısmını kâğıt üzerine yapıp halka gösterdiğiniz, diğer kısmını ise gizlediğiniz. Hakikat şudur: Hem Musa'nın mukaddes kitabı vahiy idi, hem de Musa bir insan idi ve siz "Allah insan asla vahiy göndermemiştir sözünüzü" eğer kin ve garezinizden dolayı söylemediyseniz, Allah'a, Allah'ın işlerine karşı cahillik ve bilgisizliğinizden dolayı böyle konuşuyorsunuz.

      Yahudilerin cahilce sözleri doğrudan Kur'an ile ilgiliydi. Kur'an bunu, Allah hakkındaki cehaletlerinden kaynaklandığını belirtiyordu.

       Bu ayeti, Allah'ı tanıma, kâinatı tanıma konusunda özel bir ahenge sahip olduğu için naklettim. Yoksa Kur'an'ın yüzlerce ayeti halkı, insan, dünya ve çeşitli varlıklar hakkında daha çok düşünmeye, bu yolla yaratıcı olan Allah’ı tanımaya davet ediyor, kişi oğlunu.

      "Göklerin ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahipleri için şüphesiz deliller vardır.

      Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler;"Rabbimiz sen bunu boşuna yaratmadın. Sen münezzehsin. Bizi ateşin azabından koru." derler." (Al-İ İmran-190,191)    

           Bu ayetten ve bu konuda gelmiş olan diğer ayetlerden de anlaşıldığına göre, Kur'an nazarında Allah'ı tanımak ile dünyayı ve insanı tanımak arasında yakın bağlantı vardır.

 


  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)