FİRDEVSİ -6
Şâhnâme, ister millî eski rivayetlerin korunması açısından ister Derî Farsçasının korunması noktasındaki şiddetli etkisi açısından olsun bizim en büyük millî kültür sermayemizdir.
Bundan dolayı da onun Acemlerin Kur’ân’ı olarak nitelenmiş olması boşuna değildir. Bizim geçmişlerimizin düşünceleri, öğütleri ve hikmetli sözleri, onların kendi topraklarını ve sularını savunma ve koruma noktasındaki yol ve davranışları, İran sınırlarını düşmanlardan ve saldırganlardan koruma noktasındaki fedakarlıkları ve kahramanlıkları tümüyle bu eşsiz derecede büyük olan ve adeta mucizevî bir fesahate sahip olacak kadar ilginç olan eserde yer almıştır.
Bu sayfaların toplanması onu, dünyadaki araştırmacıların, dünyanın en büyük millî kahramanlık eserleri sıralamasına sokacak bir dereceye ulaştırmıştır.
Bu ölümsüz eser hakkında Farsça ve diğer değişik dünya dillerinde birçok inceleme ve araştırmalar yapılmış olup bunların bir kısmı, Arapça ve Türkçeden tutun da diğer Avrupa dillerine kadar birçok dile tercüme edilmiş ve defalarca basılmıştır..
Firdevsî’nin dili, çeşitli düşünceleri beyan etme noktasında sade ve akıcı, aynı zamanda da son derece açık ve sağlamdır. Söylenmesi gerekenlerin ifade edilmesi, Şâhnâme’de gerektiği üzere sade ve lafzî sanatlar dikkate alınmaksızın şekillenir.
Zira söyleyicin sahip olduğu yüce tabiat ve üstün maharet, sanat yapmayı, akıcılık ve insicama mağlup edecek bir derecededir. Şayet şair, kimi zaman lafzî sanatlara teveccüh etmiş ise de beyan gücü ve onun fasihlik ve akıcılığı, okuyucuyu o sanatlara yönlendirmez.
Firdevsî’nin, sözün akıcılık ve sadeliği ile birlikte aynı zamanda açık ve güzel lafızları seçme noktasında da dikkatli davranması da dikkate değerdir. Bundan dolayı da sözü aynı zamanda hem sadedir hem de seçicidir, hem akıcıdır hem de hesaplanmış ve dakiktir.
Hatta ondan daha akıcısını söylemek ve aynı zamanda ondan daha seçicisini getirmek mümkün değildir. Bu esere “Sehl-i mumteni”[2] sıfatının verilmiş olması da bundandır.
Kendisi de bir söz üstadı olan Nizâmî-yi Arûzî’nin Tuslu üstad hakkında, “Hakikaten geriye hiçbir şey bırakmadı, sözü illiyin göğüne çıkardı ve lezzet konusunda en üst noktaya ulaştırdı” demiş olması da boşuna değildir. Yine şöyle buyurmuştur: “Ben Acem’de bu fasihlikte başka bir söz göremiyorum, Arap sözlerinin çoğunda da bunu göremiyorum.”
[2] Dinlenmesi kolay, söylenmesi çok zor güzel şiir (çev.).
FİRDEVSİ -1
FİRDEVSİ -2
FİRDEVSİ -3
FİRDEVSİ -4
FİRDEVSİ -5