İSLAMİ TESETTÜR NASIL OLMALIDIR-1
Tesettür Arapça bir kelime olup setr kökünden gelmektedir. Sözlük anlamı örtünmedir. Dinî ve fıkhî bir terim olarak ise, daha çok kadınların örtünmesi hususunda kullanılır.
Kur"an-ı Kerim, Müslüman kadının örtünme hükmünü beyan ederken bunun farz olduğunu vurgular. Şöyle buyurur:
"Mümin kadınlara de ki: Bakışlarını kıssınlar, iffetlerini korusunlar, açıkta olanlar dışında ziynetlerini açığa vurmasınlar…"
Allâme Tabatabaî gibi müfessirlerin çoğu, örtünme gerekliliğinden istisna edilen açıkta olan ziynetlerden maksadın o ziynetlerin takıldığı yerler olduğunu söylemişlerdir. el-Keşşaf tefsirinin sahibi şöyle der:
"Ayette ziynetlerin takıldığı yerlerinin değil de kendilerinin zikredilmiş olması, örtünmenin önemini vurgulamak içindir. Çünkü ziynet, genelde bedenin namahremlerin bakması caiz olamayan yerlerinde olur. El ve ayak bilekleri, gerdan, pazı, kulak ve baş gibi… Dolayısıyla ziynetlerin açığa vurulması caiz olmayınca ziynetlerin takıldığı yerlerin açığa vurulması da hayli hayli caiz olmayacaktır. Keza, bedenin belli yerlerinde olmasından dolayı ziynetlere bakmak caiz olmayınca o yerlerin kendisine bakmak da hayli hayli caiz olmayacaktır."
Şimdi şu soruyla karşılaşıyoruz: İslâmî tesettüre riayet edilebilmesi için bedenin ne miktarı veya hangi ziynet yerleri örtülmelidir? Çünkü ziynet yerlerinden bir kısmının örtülmesi ya mümkün değildir ya da zorluk ve sıkıntıya sebep olmaktadır. Meselâ eller yüzük, mahallidir. Bunlar da birer ziynettir. Eğer elleri ve yüzü örtmek farz olursa, Müslüman kadın için çok sıkıntılı ve zor olur. Bu yüzden Kur"an-ı Kerim, söz konusu ayet-i kerimede, bedenin bazı uzuvlarını tesettürün gerekliliği kapsamının dışında tutmuştur. O uzuvlar, kendiliğinden açıkta olan ve örtülmesi zor ve sıkıntılı olan ziynet yerleridir.
Buradan hareketle müfessirler, bu konuda İmam Sadık"tan (a.s.) rivayet edilen hadise de dayanarak ayet-i kerimedeki kendiliğinden açıkta olan ve görünen uzuvlardan maksadın yüz, eller ve ayaklar olduğunu söylemişlerdir. Nitekim bazı hadislerde, yüzük gibi açıktaki ziynetlerin de örtülmesi gerekmediği ifade edilmiştir. Dolayısıyla doğal olarak açıkta olan yüz, eller ve ayakların örtülmesinin gerekli olmadığı kesinleşmiş oluyor. Şu sonuca varıyoruz ki İslâm açısından yüz, eller ve ayaklar dışında bedenin tamamının örtülmesi gerekir. Bu, İslâm"ın kesin hükümlerinden biridir ve bu hususta bir ihtilâf söz konusu değildir.
İslamda Kadının Şahsiyeti ve Hicab 1
Tesettürlüyüm Çünkü..
Düşünce Aynasında Tesettür 1
Tesettür ve fıtrat
ÖRTÜNMENİN TARİHÇESİ