Peygamber (saa.) in Soyu 3
2--) Haşim İbn-i Abdimenaf :
Babası Abdimenaf'tır. Atike ( Marret İbn-i Hilal İbn-i Falc'ın kızı )'dır. Çocukları, Abdulmuttalib, Esed, Ebuseyfe, Nazle ve beş tane kızı vardır. Künyesi Haşim Kaner Zadirrakib idi. Babasının ölümünden sonra kabilesinin başına geçmiştir.
"Allah'ın Resulü şöyle buyurmaktadır" :
"Ben Atike'nin çocuğuyum"
Haşim hac mevsiminde kendi kabilesinden, hacılara iyi davranılmasını, onlara yemek ve yatacak yerlerin hazırlamasında yardımcı olmaları emr etmiştir. Yaptıları bu işin sevabını Allah'tan alacaklarını belirtmiştir.
Haşim, Mekke, Mına, Arafat ve Meşare'de hacılara su ve yemek verir, develerinin yeminin hazırlanmasıda yardım ederdi. Haşim ticaretle de uğraşırdı. Beni Haşim, Haşim İbn-i Haşim'im kızı'dır. Haşim Şam'a yaptıkları bir seferde Kozze yakınlarında vefat etmiştir.
1-- ) Abdulmuttalib İbn-i Haşim :
Babası Haşim'dir. Annesi, Selma Amr İbn-i Zeyd İbn-i Nubeyd İbn-i Lubeyd.... ibn-i Hazrec'in kızı'dır. Çocukları, Abbas, Hamza, Abdullah, Ebutalib, Abdimenaf, Zubeyr, Haris, Hacı, Mukavvem, Ebuleheb, ve Kuşem'dir. Altı tane de kız çocuğu vardır. Künyesi : Abdulmuttalib, Ebul Haris. Ünvanı, Şeybetil, Hamd Amr'dır. Silsilesi, Ondört Masum'a ulaşmaktadır.
Abdulmuttalib zamanında Mekke, bazı hücumlara karşı karşıya kalmıştır. Onlardan en önemlsi ; Habeşinin emriyle hazırlayan Ebrehe ordusu'dur. Ebrehe Ordusu, Mekke'ye yakınlaştığında Mekke'liler dağlara sığındılar, fakat Abdulmuttalib Mekke'de kaldı. Allah'a dua etmekle meşgul oldu. Allah tarafından gönderilen Ebabil kuşları, Ebrehe Ordusunu hel'ak ettiler. Mekke'liler bu olaydan sonra dağlardan Mekke'ye döndüler.
Abdulmuttalib'in cesaret ve büyüklüğünü tastik etmek için İbrahim ( a.s. ) lakabını taktılar.
Rebiulevvel ayının onunda yani Amulfil'in sekizinci yılında Abdulmuttalib vefat etmiştir. Peygamber Efendimiz o sıralarda sekız yaşındaydı.
Abdulmuttalib'in kabri Hacun'dur. Ebultalib'in kabristanı olarak tanınmıştır.
İbn-i Esir şöyle yazmaktadır : "Abdulmuttalib Hira dağında itikaf yapan ilk kimsedir."
İtikaf :
İnsanın Ramazan ayında mescid yada başka bir yerde üç gün oruç tutup ibadet etmesine denir.
İtikaf'ta zariri ihtiyaçlar dışında yerinden ayrılmaması şartı vardır.
"Neden Adnan'a kadar ?
Hz. Peygamber buyurmatadır :
"Soyumu Hz. Adnana'a kadar araştırın, Ondan ötsini araştırmayın"
İşte görüldüğü gibi Tertemiz ve Masum Olan Ehl-i beyt'in seceresi işte budur. Hz. Peygamber'in seceresini araştırıken ondan İmam Ali ( a.s. )mınıda ayırmak Kur'ân'a ihanet olur. O'nun içindir ki Resuli Ekrem ( s.a.v. )'mın ve imam Ali ( a.s. ) soyuları hem temiz ve hemde soyu pak ve hanif'tir.
Onlar asla ve asla put'a tapmadılar Daima hak dini yani ( Allah'ın devletinin kanunlarını yerine getirmek için canlarını ve evlatlarınında o kanunlar çerçevesinde olmalarını miras bıraktırlar.
Hz.Muhammed, doğumuna geçmedn önce Astronumi belgelerle değil gerçek yönleriyle detaylı ve geniş kapsamlı aktuel bir çalışmayla bir tarıh gerçeğinı sunmak istiyorum.Çünku gelecek zaman birimi içinde uygulanacak iki felsefe ve idolojinin en önemlerınden biri olarak kendi yeri ve değerini kuruyacaktır.Tarih gelişimi içerisinde her zaman üstun bir Hukukla adaletliğini başarılığıyle işpaklamiştır. Hz.Muhammed,de dayalı Vahyi,in pıratik yönü kendi vefatlarından sonra tekrar emevi saltanatı idareciğiline geçmesiyle beraber yine cailiye devrine geçmesiyle günümüze kadar intikilap etmiştır.Aslı gereği gerçek yönü ile elle alırsak Hz.Muhammed, Kurana,da Vahiye dayanarak Maide suresinin (67)ayeti hükmunce Kendisinden İslam reberi ve RESULULLAH,ın makamına(İMAM ALİ a.s.)mı getirmiştır.Allahu Tala şöyle buyurmaktadır.Ey peygamber, bildir,- sana rabbinden indirilen emri ve eğer bu tebliği ifâ etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur. Şüphe yok ki Allah, kafir olan kavme ,doğru yola gitmek husunda başarı vermez. Peygamber ( s.a.v. ) Zilhicce ayının 18 inde yanındaki cemaâtle CUHFE'nin yakınlığında bulunan Gair'i Hum adlı yere vardılar. Burada Cebrail, Hz. Peygamber-i Ekrem'e nâzil olarak Hz. Ali'nin önderlik ve yönetimine ait, Mâide Süresinin 67. ayetini getirdi ve bu âyetin İslâm ümmet'ine tebliğine Allah tarafından O'nu me'mur kıldı. O gün çok sıcak bir gündü; buna rağmen Hazreti Muhammed ( s.a.v. ) kafilenin durmasını emretti; böylelikle geride kalanlar eriştiler, ileri gidenler de geri döndüler ve öğle namazı yüz yirmi bin kişi ile birlikte namaz kılındı: Namazdan sonra deve cıhazlarından kurulu yüksek bir minbere çıkarak, Allah'u Teâlâ'ya hamd ve sena ettikten ve halktan risaletinin tebliğine ait şehâdet aldıktan sonra şöyle buyurdular:
"Ömrümün sonu geldiğini Allah bana haber verdi; az bir zaman sonra Allah'ın emrine icâbet edeceğim...
Ölümümden sonra, aranızda bırakacağım pahâ biçilmez iki emaneti bakayim nasıl dikkatle koruyacaksınız ?
Hazır bulunanlardan biri yüksek sesle dedi ki; "Bırakacağınız o iki kıymetli emanet nelerdir yâ Resulullah ?"
Resül'i Ekrem ( s.a.v. ) buyurdular ki:
"Allah'ın" kitabı ve itretim "Ehl-i beyt'im" ki, bunlar birbirinden hiç bir zaman ayrılmazlar; tâ ki Kevser havuzunun yanında bana gelirler. Hiçbir zaman bu iki emanet'e tecâvüz etmeyin, her ikisine tâbi' olun ve bu hususta sakın kusur etmeyin,ettiğiniz takdirde mahvolursunuz...
Peygamber (saa.) in Soyu 2
Peygamber (saa.) in Soyu 1
Salâvat Ayeti
Resulullah Hakkında Soru-Cevaplar
HZ. RESULULLAH (S.A.A)'İN FAZİLETLERİ